Az para ile kendi işinin patronu olmak





Ege sahiline yerleşip, küçük bir kafe açmak , sanırım kurumsal hayattan bıkmış usanmış tüm beyaz yakalı  çalışanların ortak hayali. 

Uzun çalışma saatleri, değer bilmez yöneticiler, kaprisli mesai arkadaşları, beklenen kariyer hedefinin gerçekleşememesi gibi pek çok faktör var kendi işimizi yapmayı bizi motive eden.

Öyle aman aman bütçelere gerek olmadan , neler yapılabilir, kendi işimizin patronu olmak için neler yapabiliriz bir bakalım.


Eğer bir yeteneğiniz varsa ve zanaatkarsanız hiç şüphesiz (terzi, kuaför, berber gibi)  kendi işinizi yapacağınız  dükkan açmak.













 Keza dans etmeyi seviyorsanız ve bu yönde ilerleyip sosyal Latin danslar ve düğün dansları gibi bir kurs açabilirsiniz.

 Sıfır maliyetli ve tek gideri bir laptop ve internet  olan bilgisayar programcılığı veya yazılım öğrenip gerek mobil oyun gerek diğer yazılımla ilgili bir iş kurabilirsiniz. Yazılımcı, mobil oyun geliştirme hususuyla ilgili daha sonra çok detaylı bir yazı yazacağım.

 Çiğköfteci veya dönerci açma fikri zaten herkesin malumu.

 Eğer bir yeteneğiniz varsa gene sıfır hammadde odaklı bilginizi atabilirsiniz. Atıyorum insan kaynakları olarak danışmanlık, eğitim firması kurabilirsiniz veya bu yönde alt-yapı ve geçmişiniz varsa KOBİ mentörlüğü yapmak için bu parayı kullanabilirsiniz. Mal ve ürün satmak yerine fikrinizi ve bilginizi satmak daha öncelikli olmalı.

Solucan oteli yetiştirme veya kültür mantarı gibi işler realite de ne getirir bilmem o yüzden paranızı o tarz işlere yatırmayın derim.


 Uygun fiyata franchise veren firmaları araştırabilirsiniz.

 Butik kahveci veya şirin cafe açıp daha önce bu yolu deneyerek batmış olan 1000 kişiye ek olarak 1001. kişi siz olabilirsiniz.

 Bu paranın belli kısmıyla kendinize yatırım yapıp web designer kurslarını araştırabilirsiniz. Sosyal medya yönetimi, seo yönetimi veya web designer kurslarından birini seçip o yolda önce freelance işlerde çalışıp kalan parayı reklama yatırabilirsiniz.




Hiç yorum yok